Ekonomi

Dolar düştü borsa yükseldi

Birol BOZKURT

Pazar günü yapılan yerel seçimlerin ardından piyasaların nasıl tepki vereceği merak ediliyordu. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin ardından haftaya yüzde 1,01 yükselişle 9 bin 234,48 puandan başladı. Ancak gün içinde satışların hızlandığı görülen endeks 9 bin puanın altına kadar çekilerek gün içinde en düşük 8 bin 961 puana kadar geriledi.

Öğleden sonra toparlanmaya çalışan endeks günü yüzde 0,17 artışla 9 bin 157 puandan tamamladı. Küresel piyasalarda tatil havası devam ederken, bu hafta gözler, başta ABD’de açıklanacak istihdam raporu olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi. Analistler, teknik açıdan endeks kontratında 9 bin 300 ve 9 bin 400 puanın direnç konumunda olduğunu belirterek, 9 bin 100 ve 8 bin 900’ün destek seviyesi olarak öne çıktığını söylüyor.

Dolar seçim sonrası düşüşte!

Seçim sonrası artacağı tartışmalarıyla gündem olan Dolar/TL’de ise ilk tepki olarak düşüş gözlenirken, dün saat 16.00 civarında yüzde 1,50’ye yakın değer kaybıyla 32 liranın altına gerilediği görüldü. Uzmanlar Kapalıçarşı’da dolar kurunun yüzde 3’ten fazla düşüşte olduğunu ve bankaların bile daha altına çekildiğine dikkat çekerken, vatandaşın dolar satışının arttığına dikkat çekiyor.

Borsa yılın ilk çeyreğinde yüzde 22,39 yükseldi

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, mart ayını yüzde 0,56 azalışla 9 bin 142,40 puandan tamamlamasına karşın yılın ilk çeyreğinde yüzde 22,39 değer kazanarak küresel pay piyasalarını geride bıraktı. Yılbaşından bu yana BIST 100 endeksine dahil hisselerden 89’u değer kazanırken 11’inde düşüş görüldü. Endeks bu dönemde dolar bazlı da yüzde 11,39 artış kaydetti. BIST 100 endeksi, dalgalı mart performansına karşın ilk çeyrekte hala dünya endekslerinin önünde yer alıyor. Yılın ilk çeyreğinde teknoloji şirketleri öncülüğünde New York Borsası’nda başlayan ralli Avrupa ve Japonya pay piyasalarına taşınırken, endekslerin tarihi yüksek seviyeleri de yenilendi.

Seçim sonrası CDS’te son durum

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) martta dalgalı bir seyir izlediği görülürken, aylık kapanışını önceki ayın hemen üzerinde 310 baz puandan gerçekleştirdi. Yerel seçimler sonrası ilk fiyatlamalarda tahvil getirileri ve risk priminde düşüş izlendi. 10 yıllık tahvil getirisi ise 27 baz puan düşüşle yüzde 26,55’e geriledi. Risk priminde de düşüş izlendi. Risk primi 306 baz puanla 5 Mart’tan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Uzmanlar ülke risk priminde yaşanan geri çekilmenin devam etmesi halinde yabancıların Türk varlıklarına daha fazla ilgi göstermeye başlayabileceğini söylüyor.

BBVA Küresel Piyasalar Direktörü Tufan Cömert: Borsanın getirisi mevduatın altında kalabilir

Politika faizinin %50 olduğu bir yerde, mevduat faizlerinin %60’larda oluştuğu (ve hatta KKM faizinin %75’lere ulaştığı) bir ortamda borsanın getirisi yüksek olamaz. Evet, BIST F/K bazında emsallerine göre ucuz, dolar bazında baktığınızda da çok düşük seviyelerde. Fakat böyle bir faiz varken sizin değerlemeleriniz de değişmeli. Burada risksiz faiz oranının ne olacağı da ayrı bir tartışma konusu. Zira tahvil piyasasında hâlâ regülasyonlar söz konusu olduğu için doğru fiyatlama olduğunu söyleyemeyiz, ama mevcut faizleri bile alsanız şirket ederlerinin çoğunun daha düşük olması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bakınca da aslında borsada ciddi bir prim potansiyelinden filan bahsedemiyoruz.

Yine de seçim sonrası Türkiye’nin normal politikalarına devam etmesi, ekonomi yönetimine olan güven algısının oturması derken buraya bir miktar yabancı girişiyle beraber endeksin de yukarı gitmesi artık hepimizin beklediği bir konu zaten. Tüm sektördeki yatırım kuruluşlarının ortalama hedef fiyat beklentisi BIST100 endeksi için 12 aylık vadede 11 bin -12 bin civarları ki endeks buralara gelse bile %30 gibi bir yükselişten bahsediyoruz ve bu hala faizlerin altında bir getiri. Önümüzdeki dönemde borsada yanlış şirkete yatırım yapmanın bedeli çok ağır olacak.

ATA Yatırım Araştırma GMY Cemal Demirtaş: Yerel seçimlerin ardından borsanın önü açık

Yerel seçimlerde, CHP’nin net zaferinin ardından hem CHP Genel Başkanı Özel hem Cumhurbaşkanı Erdoğan yapıcı yorumlar yaptılar. Bu beyanlar ışığında, hükümetin ana gündeminin, önümüzdeki günlerde de ekonomi olacağını anlıyoruz. Önümüzdeki dönemde, enflasyonla mücadele, mâli ve parasal politikalar, yabancı sermaye girişleri ve global ekonomideki trendler, piyasaların yönünü bulmasında belirleyici olacaktır. Hükümetin, rasyonel politikaları devam ettireceği beklentisiyle, özellikle yerel seçimler öncesi baskı altında olan borsanın da yeniden yukarı yönlü harekete başlayacağını ve seçici olarak temeli kuvvetli olan hisselerden dengeli bir portföyün oluşturulmasını makul görüyoruz.

Parasal sıkılaştırma sürerken, faizler bir süre daha yüksek seyrederken, TL varlıkların cazip olmayı sürdüreceğini, TL’nin dövize göre reel değer kazanmaya devam edebileceğini düşünüyoruz. Genel olarak, borsanın geçen yılki Mayıs-Ekim rallisinin ardından yaklaşık 6 aydır mevcut endeks seviyelerini sindirmeye çalıştığını göz önüne aldığımızda, seçim belirsizliğinin ortadan kalktığını ve borsanın bu sonuçlara olumlu tepki verebileceğini düşünüyoruz. Bu süreçte, yılın ilk yarısında tercihimizi enflasyona dayanıklı şirketlerden yana kullanırken, yılın 2. yarısından itibaren global faizlerin inmeye başlaması durumunda, döngüsel hisselere ilginin yeniden artabileceğini düşünüyoruz.

Goldman Sachs: TL’de iyi performans bekliyoruz

Goldman Sachs ekonomistleri seçimin geride kalmasıyla artan sermaye akımlarıyla Türk lirasının geçtiğimiz aylara kıyasla daha iyi performans sergilemesini bekliyor. Aralarında Clemens Grafe’in de olduğu Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye’deki yerel seçimlerin büyük ölçüde tartışmasız geçmesi ve mevcut ekonomi politikalarına devam edileceği mesajının piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanacağını öngördü. Raporda, yılbaşından bu yana gerçekleşen sermaye çıkışları ve seçim belirsizliği ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde ciddi kayıp olduğu hatırlatıldı. Bununla birlikte sadece mevcut politikalara devam edilmesiyle önümüzdeki haftalarda sermaye girişinin tekrar başlayacağı öngörüldü. Cari dengedeki hızlı düzelmenin de etkisiyle TL’nin önceki aylara göre çok daha iyi bir performans göstereceği tahmin edildi.

İnfo Yatırım Satış ve Pazarlama Direktörü Sertaç Ekeke: Bayram tatili yükseliş öncesi baskı yaratabilir

Endeks bir belirsizliği daha ortadan kaldırdı ve yaklaşık 4 senelik seçimsiz geçeceği düşünülen bir döneme girmiş durumdayız. Kısa süre için 8 bin 700-9 bin 800 bant hareketinin devamını beklemekte yarar görüyorum. Hem bankacılık kısmında yaşanan yükselişin realizasyonu hem de bayram tatili baskısı net bir yükseliş hareketi öncesinde baskı yaratacaktır. Yapılan açıklamalarda OVP çerçevesinde istikrarlı duruşun devam edileceğinin net olarak belirtilmesi, gri listeden çıkış ve gelebilecek not artışları önümüzdeki süreçte yükselişin devam edeceği senaryosunu güçlendiriyor. Bu durumda özellikle ikinci yarı yılda geride kalan sanayi kağıtları başta olmak üzere özellikle büyük kağıtlarda daha güçlü bir yükseliş eğilimi görebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu